TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
(OMBUDSMANLIK)
SAYI: 18745356-101.07.04-E.6225
BAŞVURU NO: 2018/571
BAŞVURU TARİHİ: 09/04/2018
TAVSİYE KARARI
BAŞVURAN:
BAŞVURAN VEKİLİ / TEMSİLCİSİ:
BAŞVURUYA KONU İDARE: Emniyet Genel Müdürlüğü
BAŞVURUNUN KONUSU: Ücretsiz İzin Talebi Hk.
BAŞVURU TARİHİ: 17.1.2018
I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ
1. Başvuran özetle; Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü emrinde, ...sicil sayılı Polis Memuru olarak görev yaptığını, 28.07.2017 tarihinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduğunu, 09/01/2018 tarihinde idaresine müracaatla Avukatlık Stajını yapabilmek amacıyla 1 yıl süreliğine ücretsiz izin talebinde bulunduğunu ancak bu talebinin 657 sayılı Devlet Memurları kanununun 108/E maddesine göre kabul edilmediğini belirterek Kurumumuza başvuruda bulunmuştur.
II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI
2. Başvuruya konu iddialar hakkında bilgi ve belge talebimize istinaden Emniyet Genel Müdürlüğünün 08/02/2018 tarih ve 34038 sayılı cevabi yazısında özetle:
2.1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108’inci maddesinin (E) bendinde; “Memura, yıllık izinde esas alınan süreler itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış olması ve isteği hâlinde memuriyeti boyunca ve en fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.” düzenlemesi bulunduğu,
2.2. 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun kinci maddesinin (b) bendinde;”... Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde, Yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde olağanüstü hal ilan edebilir " denildiğini ve olağanüstü hallerde uygulanacak hükümlerin belirtildiğini,
2.3. Adı geçen şikayetçinin Hakkari Emniyet Müdürlüğünden Ankara Emniyet Müdürlüğüne normal atama döneminde naklen atamasının yapıldığını,
2.4. Yine 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununda; "...Bölgede olağanüstü hal hizmetlerinin yürütülmesi ile görevli personelin yıllık izinlerini sınırlamak veya kaldırmak"şeklinde belirtilmekte olup, yetkili makamlarca Kanun kapsamında senelik izinlerin bile kaldırılması söz konusu iken, Ülkemizin hassas bir süreçten geçtiği ve her an güvenlik, kolluk (v.b) kuvvetlerine ihtiyaç duyulabileceği göz önünde bulundurulacak olursa, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108’nci maddesinin (E.) bendine göre izin vermeye yetkili makamın takdirine bırakılmış aylıksız izin taleplerinin değerlendirilmeye alınmamasında bir aykırılık bulunmadığı,
2.5. Farklı kurumların anılan talepleri olumlu karşılamaları ile ilgili olarak ise; içinde bulunduğumuz OHAL süresi sebebiyle meydana gelebilecek en küçük herhangi bir olayda her an güvenlik kuvvetlerine ihtiyaç duyulacağı göz önünde bulundurulursa başka kurumlar ile kıyaslanamayacağı,
2.6. Personelin talebinin dostane çözüm ve uzlaşma girişimleri kapsamında değerlendirilmesi ile ilgili olarak ise; OHAL süresinden önce personelin aylıksız izin taleplerinin tamamına yakınının olumlu değerlendirildiği, Kurum olarak zaten her zaman personellerinin özlük hakları ile ilgili tüm taleplerinin yasal olanak dahilinde lehlerine sonuçlandırıldığı ancak şikayet konusu talebe ilişkin olarak yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı OHAL süresince yapılacak bir işlem bulunmadığı belirtilmiş, şikayet konusu talebe ilişkin olarak açılmış veya sonuçlanmış bir dava kaydına rastlanmadığı belirtilmiştir.
I. İLGİLİ MEVZUAT
3. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun “Kurumun görevi” başlıklı 5 inci maddesinde; “Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.”
4. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Aylıksız İzin” başlıklı 108 inci maddesinde; “E) Memura, yıllık izinde esas alınan süreler itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış olması ve isteği hâlinde memuriyeti boyunca ve en fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.”
5. 23/07/2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 Sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Amaç ve kapsam başlıklı 1 nci maddesinde; “(1) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı, 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında, darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan tedbirler ile bunlara ilişkin usul ve esasları belirlemektir.”
6. 27/10/1983 tarih ve 18204 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak Yürürlüğe giren 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun “Kapsam” başlıklı 2 nci maddesinde; “Bu Kanun; olağanüstü hal ilanına tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinde ilan edilen olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile olağanüstü hallerin her türü için ayrı ayrı geçerli olmak üzere, temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya nasıl durdurulacağına, halin gerektirdiği tedbirlerin nasıl ve ne suretle alınacağına, kamu hizmeti görevlilerine ne gibi yetkiler verileceğine, görevlilerin durumlarında ne gibi değişiklikler yapılacağına ve olağanüstü yönetim usullerine ilişkin hükümleri kapsar.”
6.1. Alınacak Tedbirler Başlıklı 9 uncu maddesinde; “d) Bölgede olağanüstü hal hizmetlerinin yürütülmesi ile görevli personelin yıllık izinlerini sınırlamak veya kaldırmak,”
6.2. Şiddet Hareketlerinde Alınacak Tedbirler başlıklı 11 inci maddesinde; “Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince olağanüstü hal ilanında; genel güvenlik, asayiş ve kamu düzenini korumak, şiddet olaylarının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla 9 uncu maddede öngörülen tedbirlere ek olarak aşağıdaki tedbirler de alınabilir:”
6.3. Olağanüstü halin uygulanması başlıklı 14 üncü maddesinde; “Olağanüstü halin uygulanmasında görev ve yetki: a) Olağanüstü hal bir ili kapsıyorsa il valisine, b) Bir bölge valiliğine bağlı birden çok ilde ilan edilmesi halinde bölge valisine, c) Birden fazla bölge valisinin görev alanına giren illerde veya bütün yurtta ilan edilmesi halinde, koordine ve işbirliği Başbakanlıkça sağlanmak suretiyle bölge valilerine aittir. Gerekli işlemler onlar tarafından yürütülür.”
7. 18/07/2016 tarih ve 29774 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2016/16 sıra sayılı Başbakanlık Genelgesinde; “Tüm kamu çalışanlarının ikinci bir emre kadar yıllık izinleri kaldırılmıştır.”
7.1. 09/08/2016 tarih ve 29796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2016/19 sıra sayılı Başbakanlık Genelgesinde ise; “İlgili mevzuat uyarınca izin vermeye yetkili amirlerce kamu çalışanlarına izin verileceği ve 2016/16 sayılı Genelge yürürlükten kaldırılmıştır.” Düzenlemeleri bulunmaktadır.
IV. KAMUDENETÇİSİ SADETTİN KALKAN’ın KAMU BAŞDENETÇİSİ'NE ÖNERİSİ
8. Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesindeki “Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz” şeklindeki düzenlemenin, ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmesi durumunu kapsamadığı, gerek 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile gerekse Olağanüstü Hal süresi içerisinde çıkarılan diğer Kanun Hükmünde Kararnamelerde ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesinde, kullanılacak izinlerle ilgili herhangi bir yasaklayıcı hüküm bulunmadığı, kaldı ki 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “olağanüstü hallerde çekilme usulü” başlıklı 96 ncı maddesindeki “Devlet memurlarının, yerine atanacaklar gelip işe başlamadıkça görevlerini bırakamayacakları” şeklindeki düzenlemenin dahi 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan düzenleme doğrultusunda idareye takdir yetkisi tanınmak suretiyle esnetildiği, bu bağlamda avukatlık stajı yapmak isteyen başvuranın aylıksız izin talebinin sırf olağanüstü hal ilanı gerekçe gösterilmek suretiyle reddedilmesine yönelik işlemin hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığı değerlendirilmek suretiyle Emniyet Genel Müdürlüğüne Tavsiye Kararı verilmesi gerektiği yönündeki öneri Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.
V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
A. Hukuka ve Hakkaniyete Uygunluk Yönünden
Başvuran (1) numaralı paragrafta belirtilen taleple kurumumuza başvuruda bulunmuştur.
9. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesinde; aylıksız izin verilmesi konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış olup, ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir.
10. İdarece gönderilen bilgi ve belgelerde başvuranın, Hakkari Emniyet Müdürlüğünden Ankara Emniyet Müdürlüğüne normal atama döneminde naklen atamasının yapıldığı ifade edilmiştir.
11. Bilindiği üzere Bakanlar Kurulunun, 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı kararıyla ülke genelinde Olağanüstü Hal ilan edilmiş ve 23/07/2016 tarihli 29779 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Döneminde Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname yayınlanmıştır.
12. Yine 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 14 üncü maddesinde, Olağanüstü halin uygulanmasında görev ve yetkinin birden fazla bölge valisinin görev alanına giren illerde veya bütün yurtta ilan edilmesi halinde, koordine ve işbirliği Başbakanlıkça sağlanmak suretiyle bölge valilerine ait olduğu, gerekli işlemlerin onlar tarafından yürütüleceği kurala bağlanmış,
13. Bu doğrultuda 18/07/2016 tarih ve 29774 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2016/16 sıra sayılı Başbakanlık Genelgesi ile tüm kamu çalışanlarının ikinci bir emre kadar yıllık izinleri kaldırılmış ancak daha sonra yine Başbakanlığın, 09/08/2016 tarih ve 29796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2016/19 sıra sayılı Başbakanlık Genelgesi ile, ilgili mevzuat uyarınca izin vermeye yetkili amirlerce kamu çalışanlarına izin verilebileceği, bu bağlamda 2016/16 sayılı Genelgenin yürürlükten kaldırıldığı belirtilmiştir.
14. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesindeki; “Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz ” şeklindeki düzenlemenin esasında sadece ülkenin belirli bölgelerinde, Olağanüstü Hal ilan edilmesi durumunu ve söz konusu bölgelere belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananların aylıksız izin kullanamayacağı hususunu düzenlediği, olağanüstü halin ülke genelinde ilan edilmesi durumunda aylıksız izin kullanılıp kullanılamayacağına ilişkin herhangi bir hüküm içermediği açıktır.
15. İlgili idarece her ne kadar 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununda; "...Bölgede olağanüstü hal hizmetlerinin yürütülmesi ile görevli personelin yıllık izinlerini sınırlamak veya kaldırmak" şeklinde düzenleme bulunduğu, dolayısıyla yetkili makamlarca Kanun kapsamında senelik izinlerin bile kaldırılması söz konusu iken, Ülkemizin hassas bir süreçten geçtiği ve her an güvenlik, kolluk (v.b) kuvvetlerine ihtiyaç duyulabileceği göz önünde bulundurulacak olursa, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108’nci maddesinin (E.) bendine göre izin vermeye yetkili makamın takdirine bırakılmış aylıksız izin taleplerinin değerlendirilmeye alınmamasında bir aykırılık bulunmadığı belirtilmişse de söz konusu maddede düzenlenen iznin aylıksız izin değil yıllık izinler olduğu görülmekte, kaldı ki söz konusu izinlerin de Başbakanlığın 09/08/2016 tarih ve29796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2016/19 sıra sayılı Başbakanlık Genelgesi ile ilgili mevzuat uyarınca izin vermeye yetkili amirlerce verilebileceği şeklinde düzenlendiği görülmektedir.
16. Bilindiği üzere takdir yetkisi, idarenin belli şart ve durumların meydana gelmesi halinde belli bir kararı alıp almamak veya kanunda öngörülen değişik çözümler arasında bir seçim yapmak konusunda tanınan bir serbestiye ya da belirli bir konuda karar alabilmek için hangi şart ve durumların ortaya çıkması gerektiğini tespit etmek imkânına sahip olması olarak tanımlanmaktadır. İdari işlemler tesis edilirken, İdareler, bağlı yetki veya takdir yetkisi çerçevesinde karar alırlar. Bu doğrultuda, idari işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurlarının tümünün hukuk kuralları tarafından önceden belirlenerek, idareye belli bir yönde hareket etme hususunda bir tercih tanınmamışsa veya idareye belli bir tasarrufta bulunması kesin olarak emredilmişse bağlı yetkiden, idarenin nerede ve nasıl bir tasarrufta bulunacağının hukuk kuralları ile önceden kesin bir şekilde belirlenmediği durumlarda ise idarenin takdir yetkisinden söz edilmektedir. (Halil Kalabalık, İdare Hukukunda Takdir Yetkisi Kavramı Ve Benzer Kurumlarla Karşılaştırılması, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1, Sayı 2, Aralık 1997)
17. Bu bağlamda gerek 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede gerekse de Olağanüstü Hal süresi içerisinde çıkarılan diğer Kanun Hükmünde Kararnamelerde ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesinde, kullanılacak izinlerle ilgili herhangi bir yasaklayıcı düzenleme bulunmaması gerçeği karşısında başvuranın talebinin idarenin takdir yetkisi çerçevesinde incelenmesi gerekmektedir.
18. İlgili idarece, Kurumumuza gönderilen cevabi yazıda 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununda; "...Bölgede olağanüstü hal hizmetlerinin yürütülmesi ile görevli personelin yıllık izinlerini sınırlamak veya kaldırmak" şeklinde düzenleme bulunduğu, dolayısıyla yetkili makamlarca Kanun kapsamında senelik izinlerin bile kaldırılması söz konusu iken, Ülkemizin hassas bir süreçten geçtiği ve her an güvenlik, kolluk (v.b) kuvvetlerine ihtiyaç duyulabileceği göz önünde bulundurulacak olursa, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108’nci maddesinin (E.) bendine göre izin vermeye yetkili makamın takdirine bırakılmış aylıksız izin taleplerinin değerlendirilmeye alınmamasında bir aykırılık bulunmadığı, belirtilmiş ancak konuyla ilgili olarak Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün Trafik Deneteme Şube Müdürlüğüne yazdığı 16/01/2018 tarih ve 31029 sayılı yazıda aylıksız izin taleplerinin Olağanüstü Hal süresince değerlendirmeye dahi alınmaması gerektiği bu bağlamda başvuranın talebinin işlemsiz olarak iade edildiği anlaşılmaktadır.
19. İdareye belli konularda takdir yetkisinin tanınması idarenin görevlerinin niteliği gereği zorunlu olup, söz konusu takdir yetkisinin, idarenin keyfi olarak hareket edebileceği anlamına gelmeyeceği açıktır. Bu doğrultuda idare takdir yetkisini kullanırken yasanın koyduğu sınırlar içinde kalmalı, eşitlik ilkesine önem vermeli, bu yetkiyi kamu yararı için kullanmalı, yasanın öngördüğü amaçtan başka ya da kamu yararı dışında bir amaç için kullanamamalı ve bu yetkiyi gerekçeli olarak kullanmalıdır.(Bkz. Prof. Dr. Şeref GÖZÜBÜYÜK, “Yönetim Hukuku”, Eylül/1991 s.204) Ayrıca öğretide de, idarenin takdir yetkisini kullanırken yasaların koyduğu sınırlar içerisinde hareket etmesi, eşitlik ilkesine riayet etmesi, kamu yararı için kullanılması ve gerekçeli olması gibi ilkelere uygun şekilde işlem tesisinin Hukuk Devleti açısından zorunlu olduğu belirtilmektedir.
20. Nitekim, Danıştay 11. Dairesinin 08/04/2003 tarihli ve E:200/8963, K:2003/1623 sayılı kararında; “...idareye takdir yetkisi tanınmış ise de, bu yetki mutlak ve sınırsız bir yetki olmayıp, anılan yetkinin objektif olarak eşit bir şekilde, aynı durumda olan personel arasında ayrım gözetilmeyecek şekilde kullanılması gerekmektedir.” hükmü verilerek takdir hakkının ayrımsız ve eşitlik ilkesine uygun kullanılması gerektiği hüküm altına alınmıştır. (Benzer yönde Anayasa Mahkemesinin 13/11/2014 tarih ve E:2013/95, K:2014/176 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/04/2008 tarih ve E:2005/270,K:2008/1286 sayılı kararı)
21. Tüm bu açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesindeki “Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemenin, ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmesi durumunu kapsamadığı, gerek 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile gerekse de Olağanüstü Hal süresi içerisinde çıkarılan diğer Kanun Hükmünde Kararnamelerde ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108 inci maddesine göre kullanılacak izinlerle ilgili herhangi bir yasaklayıcı hüküm bulunmadığı kaldı ki 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “olağanüstü hallerde çekilme usulü” başlıklı 96 ncı maddesindeki “Devlet memurlarının, yerine atanacaklar gelip işe başlamadıkça görevlerini bırakamayacakları” şeklindeki düzenlemenin dahi 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan düzenleme doğrultusunda idareye takdir yetkisi tanınmak suretiyle esnetildiği, bu bağlamda avukatlık stajı yapmak isteyen başvuranın aylıksız izin talebinin sırf olağanüstü hal ilanı gerekçe gösterilmek suretiyle reddedilmesine yönelik işlemin hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığı değerlendirilmiştir.
B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme
22. İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İyi yönetim ilkeleri" başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup; söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirmede, şikayet başvurusu kapsamında, idarenin, başvurana ilişkin işlemlerle ilgili bilgi ve belgeleri süresi içerisinde ve gerekçeli olarak kurumumuza gönderdiği, bu anlamda “kararların gerekçeli olması”, “kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi” ve “makul sürede karar verme” ilkelerine uygun hareket ettiği ancak, başvuru sahibine verdiği cevapta idari işleme karşı hangi sürede hangi mercie başvurabileceğini göstermediği bu nedenle de karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi ilkesine uymadığı tespit edildiğinden, idarenin bahse konu ilkeye uygun davranması önerilmektedir.
VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
A. Dava Açma Süresinin Yeniden Başlaması
23. 14/06/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup, Ankara İdare Mahkemesine yargı yolu açıktır.
VII. KARAR
Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, BAŞVURUNUN KABULÜNE,
Başvuranın, aylıksız izin talebinin karşılanması yönünde EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE TAVSİYEDE BULUNULMASINA,
6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ tarafından bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,
Kararın, Başvurana ve EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE tebliğine,
Türkiye Cumhuriyeti Kamu Baş Denetçisince karar verildi.
Şeref MALKOÇ
Kamu Baş Denetçisi
Yorumlar