T.C.
DANIŞTAY
9. Daire
Esas: 1997/2945
Karar: 1998/1879
Tarih: 12.05.1998
ÖZET: Tasarrufu kısıtlanan bina arsa ve arazı hakkındaki yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca tasarrufu kısıtlanan taşınmazların vergiye tarha yetkili idareye bildirme görevi belediyelere aittir.
(1319 sayılı EVK. m. 30) (Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yön. m. 2, 5)
KARAR METNİ:
Temyiz İsteminde Bulunan : ... Bankası A.Ş.
Vekili: Av. ...
Karşı Taraf : ... Belediye Başkanlığı
Vekili: Av. ...
İstemin Özeti: Yükümlü bankaya ilişkin tasarrufu kısıtlı bulunan arsalar için 1989-1994 yıllan için fazladan ödenen ek gayrimenkul vergisi ve emlak vergilerinin iadesi isteminin reddine ait ... Belediye Başkanlığının 9.2.1995 gün ve 1268 s. işleminin iptali istemiyle açılan davayı; 1319 s. Emlak Vergisi Yasasının 30. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak çıkartılan 17.11.1986 gün ve 19284 s. Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğin 2. maddesinin 3. fıkrasına ve 5. maddesine göre gayrimenkullerin tasarrufunu kısıtlayan idareden alınacak belgelerin, verginin tarhına yetkili idareye ibraz edilmesi halinde kısıtlılığın aynı esaslar dahilinde uygulanacağı, bu belgelerin geçmişe yönelik olarak uygulanmasına imkan bulunmadığı, olayda uyuşmazlık konusu gayrimenkullere ilişkin ilgili idareden alınmış olan belgenin davalı idareye 1994 yılında ibraz edildiği, bu sebeple belgenin ibraz edildiği tarihten önceki dönemler için kısıtlılık hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığı gerekçesi ile reddeden İstanbul 7. Vergi Mahkemesinin 14.2.1997 gün ve 1997/254 s. kararının; Emlak Vergisi Yasasının 30. maddesine göre kısıtlamanın devam ettiği sürece emlak vergisinin 1/10 oranda tahsil olunacağı yönetmeliğin 2 ve 5. maddelerinde belediyenin tasarrufu kısıtlı yerleri emlak vergisini tarha yetkili belediyeye bildirmek mecburiyetini getirdiği, emlak vergisini tarha yetki vergi dairesinin belediye olduğu, söz konusu taşınmazların kısıtlı olduğunun belediyenin otomatik olarak bilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenmektedir.
Savunmanın Özeti: Kanuni dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerekeceği yolundadır.
Savcı Yıldız Öztürk''ün Düşüncesi: Uyuşmazlık, tasarrufu kısıtlanan gayrimenkuller için fazladan ödenen emlak vergilerinin iadesi istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulmasını isteminden doğmuştur.
1319 s. Kanunun 30. maddesinde, taşınmazların tasarrufunun kısıtlanması halinde kısıtlılık süresince emlak vergisinin 1/10 oranında tahsil olunacağı kurala bağlanmış yapılan kısıtlamanın süresi belgelendirilmesi ve kısıtlama koyan kamu organlarının görev ve sorumluluklarının ise yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür. Kanunun tanıdığı yetkiye dayanılarak yapılan ve 17.11.1986 tarih ve 19284 s. Resmi Gazetede yayımlanan Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinde, belediyelere Yönetmeliğin yayımı tarihinden başlayarak iki ay içerisinde tasarrufu kısıtlanan yerlerle ilgili olarak, emlak vergisini tarha yetkili olan daireye bilgi verme zorunluluğu getirilmiştir. Yönetmeliğin 2. maddesinde ise belediyelere getirilen bu bildirim zorunluluğuna uyulmayan durumlarda ilgililerinde kısıtlılık durumunu gösteren belgeyi sunarak kısıtlılık hükümlerinden yararlanmaları kabul edilmiştir.
Bu kanuni düzenlemelerden anlaşılacağı üzere kısıtlılık hükümlerinden yararlanabilmek için taşınmaz maliklerin yazılı veya sözlü başvuruları aranmamakta, aksine tasarrufu kısıtlanan taşınmazları vergiyi tarha yetkili idareye bildirme görevi belediyelere yüklenmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, kısıtlılığın, arsa veya bina sahibi tarafından, tasarrufu kısıtlayan idarelerden alınacak belgelerin vergiyi tarha yetkili idareye ibraz edilmesi halinde, uygulanacağı yolundaki vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi Yakup Kaya''nın Düşüncesi: 1316 s. Emlak Vergisi Yasanın 30. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak çıkartılan ve 17.11.1986 gün ve 19284 s. Resmi Gazetede yayımlanan Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkındaki Yönetmeliğin 5. maddesine göre kısıtlılık hükümlerinden yararlanabilmek için taşınmaz maliklerinin yazılı ve sözlü başvuruları aranmamakta, aksine tasarrufu kısıtlanan taşınmazları vergiyi tarha yetkili idareye bildirme görevi belediyelere verilmiştir.
Bu halde kısıtlılık belgesinin alınarak ibraz edildiği tarihten önceki dönemler için kısıtlılık hükümlerinin uygulanamayacağına ait mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan sebeplerle yükümlü temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; yükümlü bankanın, ...''un çeşitli semtlerinde bulunan ve 1952 yılından beri tasarrufu kısıtlı bulunan arsalar için 1989-1994 yıllarında fazladan ödemiş olduğu 9/10 oranındaki emlak vergilerinin (arsa) iadesi istemini reddeden... Belediye Başkanlığının 9.2.1995 gün ve 1268 s. işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden İstanbul 7. Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.
1319 s. Kanunun 30. maddesinde, taşınmazların tasarrufunun kısıtlanması halinde kısıtlılık süresince emlak vergisinin 1/10 oranında tahsil olunacağı kurala bağlanmış, yapılan kısıtlamanın süresi, belgelendirilmesi ve kısıtlama koyan kamu organlarının görev ve sorumluluklarının ise yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür. Kanunun tanıdığı yetkiye dayanılarak çıkartılan ve 17.11.1986 gün ve 19284 s. Resmi Gazetede yayımlanan Tasarrufu Kısıtlanan Bina Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinde, belediyelere Yönetmeliğin yayımı tarihinden başlayarak iki ay içerisinde tasarrufu kısıtlanan yerlerle ilgili olarak, emlak vergisini tarha yetkili olan daireye bilgi verme zorunluluğu getirilmiştir. Yönetmeliğin 2. maddesinde ise, belediyelere getirilen bu bildirim zorunluluğuna uyulmayan durumlarda ilgililerinde kısıtlılık durumunu gösteren belgeyi sunarak kısıtlılık hükümlerinden yararlanmaları kabul edilmiştir.
Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere kısıtlılık hükümlerinden yararlanabilmek için taşınmaz mal maliklerinin yazılı veya sözlü başvuruları aranmayıp tasarrufu kısıtlanan taşınmazları vergiyi tarha yetkili idareye bildirme görevi belediyelere yüklenmiş bulunmaktadır.
Bu halde kısıtlılığın, arsa veya bina sahibi tarafından, tasarrufu kısıtlayan idarelerden alınacak belgelerin vergiyi tarha yetkili idareye ibraz edilmesi halinde uygulanacağı yolundaki vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne İstanbul 7. vergi Mahkemesinin 14.2.1997 gün ve 1997/254 s. kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 12.5.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.
Kaynak: DKD. Sayı 99 s: 427
Yorumlar