Plansız Bölgedeki Taşınmazın Belediyece Kamu Yararına Dayanılarak Plaj, Park, Çocuk Parkı ve Gezi Alanı Yapılmak Amacıyla Kamulaştırılabileceği

  • Mevzuat Tarihi15.05.1989
  • KurumDanıştay

T.C.

DANIŞTAY

 6. Daire

Esas: 1988/336

Karar: 1989/1129

Tarih: 15.05.1989

ÖZET: Plansız bölgede kalan davacıya ilişkin taşınmazın belediyece kamu yararına dayanılarak plaj, park, çocuk parkı ve gezi alanı yapılmak amacıyla kamulaştırılmasında isabetsizlik görülmediği Hk.

(2942 sayılı Kamulaştırma K. m. 6) (3194 sayılı İmar K. m. 7) (2863 sayılı KTVK. m. 15)

KARAR METNİ:

Temyiz isteminde Bulunan : ................

Karşı Taraf : .................Belediye Başkanlığı

istemin Özeti : ........... Mah ........... mevkii, .............. pafta, ........... parselde kayıtlı taşınmazın plansız bölgede kaldığından bahisle halka açık plaj, park, çocuk park ve gezi alanları yapılmak üzere kamu yararı kararı alınmak suretiyle kamulaştırılmasına ait kararın iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ........... idare Mahkemesinin 13.6.1988 günlü, E:1986/954, K:1988/512 s. kararının, evin kamulaştırılan parseller üzerinde bulunmadığı yolunda dava dilekçesinde ileri sürülen hususun dikkate alınmamasının usulü bir eksiklik olduğu, bir binanın altındaki araziden ayrı olarak kamulaştırılmasının mülkiyet hakkı ile ilgili prensiplere ters düştüğü, 298/3290 s. Yasalara göre bir yer tahsis edilmeden kamulaştırma yoluna gidilemeyeceği, idare davada cevap verme süresini geçirdiği ve avukatlık ücreti ödenmesini gerektirecek bir faaliyette de bulunmadığı durumda lehine avukatlık ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Savcı Yurdanur Şendir''in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 s. idari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen sebeplerden hiçbirisine uymayıp idare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve kanuni nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan sebeplerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi Nüket Yoklamacıoğlu''nun açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra temyiz isteminin süresinde olduğu görülerek işin gereği düşünüldü.

Dava, ..........., ..........., ........... Mah ........... mevkii ........... pafta, ........... parselde kayıtlı taşınmazın plansız bölgede kaldığından bahisle kamu yararı kararı alınmak suretiyle halka açık plaj, park, çocuk parkı ve gezi alanları yapılmak üzere kamulaştırılmasına ait işlemin iptali istemiyle açılmış, idare Mahkemesince, dava konusu taşınmazın halka açık plaj, park, çocuk bahçesi ve gezi alanları olarak kamu yararı mülahazasıyla ........... Belediye encümenince 2942 ve 2863 s. Yasalara istinaden alınan dava konusu karar uyarınca kamulaştırılmasında kamu yararı bulunduğu ve bu işin belediyelerin yapmakla yükümlü bulunduğu görevler arasında yer aldığı, öte yandan kamulaştırma işlemini oluşturan unsurlardan biri olan bedel takdirini yapan komisyonun oluşumundaki hukuka aykırılığın kamulaştırma işlemini kusurlandıracak nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar gerek esas gerekse avukatlık ücreti yönünden temyiz edilmiştir.

Dava konusu işlemin iptali istemi ile açılan davanın yukarda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu ........... idare Mahkemesinin 13.6.1988 günlü, E:1986/954, K:1988/512 s. kararında, 2577 s. idari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, davacının esasa ait bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, ancak davalı idare vekilince süresinde dava dilekçesine cevap verilmediği anlaşıldığından, bu halde gerekli hukuki yardımın yapılmamış olması ve avukatlık ücretine hak kazanmamış olması karşısında, davacının bu yöndeki temyiz isteminin kabulü ile anılan mahkeme kararının bu kısmının bozularak davalı ........... Belediye Başkanlığı lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesine, fazla yatırılan 3.000 TL harç ile yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden 3750 TL yürütmenin durdurulması harcının temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.5.1989 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava konusu edilen ........... Belediye Encümeninin 23.5.1986 gün ve 1675 s. kararından; .........., ........... mahallesi ........... mevkiindeki kadastronun ........... paftasında kalan parsellerin plansız bölgede kaldıkları nedeniyle; halka açık plaj, park, çocuk parkı ve gezi alanları yaptırılmak amacıyla 2942 s. Yasanın 6. maddesi uyarınca kamulaştırılmasına karar verildiği, Milli Emlak Müdürlüğünün 8.12.1984 gün ve 1/1735 s. yazısı ile 2981 s. Yasaya göre davacıya tapu tahsis belgesi verilen ve dava konusu kararla üzerindeki gecekondusu kamulaştırılan yerin de bu alan içerisinde kaldığı, "kamulaştırma kararında; plansız bölgede olduklarından kamu yararı kararı ile kamulaştırıldıkları belirtildiği halde, kamulaştırma tebligatında Doğal Sit alanından bahsedildiği, davalı idarenin savunmasında ise, kamulaştırma kararında olduğu gibi 1/1000 ölçekli uygulama planında bulunmaması sebebiyle plansız bölgede kaldığının vurgulandığı, sonuç itibariyle kamulaştırma kararı ile tebligatı arasında bu bakımdan tenakuz olduğu anlaşılmaktadır.

3194 s. imar Yasasının 7. maddesinde; nüfusu 10.000''i aşan yerleşmelerinin imar planlarının yaptırılmasının mecburi olduğu hükme bağlanmış bulunduğuna göre belediye hududu içerisinde bulunan ve imar planı yapıldığı zaman hangi amaca ayrılacağı belirli olmayan yerlerin, plan yapılmadan, halka açık plaj, park, çocuk parkı ve gezi alanı yapılacağından bahisle kamu yararı kararı ile kamulaştırılması yerinde değildir.

Diğer taraftan Mahkeme; kararını, 2863 s. Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasasının 15. maddesinin c bendi de dayandırmış ise de; söz konusu yerlerin öncelikle Doğal Sit alanında kalıp kalmadığı, kalıyor ise koruma planlarının yapılıp yapılmadığı araştırılmamıştır.

Bu sebeple Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla Dairemizce verilen onama kararına karşıyım.

Kaynak: DKD Sayı:76-77 Sayfa:443


Yorumlar