T.C.
DANIŞTAY
9. Daire
Esas: 1988/3008
Karar: 1990/1030
Tarih: 21.03.1990
ÖZET: Su şebekesinde yapılan tahribat sonucu meydana gelen zararın tazmini 486 s. Kanunun 4. maddesine dayanılarak istendiğinden bunun vergi ve harç niteliğinde olmadığı ve doğrudan ödeme emri ile istenebileceği Hk.
(6183 sayılı AATUHK. m. 55, 58)
KARAR METNİ:
Temyiz İsteminde Bulunan : ............... Belediye Başkanlığı
Karşı Taraf : Toprak inşaat ve Taahhüt A.Şti.
İstemin Özeti: Yükümlü şirket adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın; 6183 s. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Yasanın 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 tarih içerisinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, aynı Yasanın 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ edilen şahısların böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ gününden itibaren 7 tarih içerisinde Vergi Mahkemelerine dava açabileceklerinin hükme bağlandığı, dava dosyasının melenmesinden, yükümlünün ............... Belediyesinin kanalizasyon işlerim yaptığı sırada şehir suyu şebeke tesislerinde tahribat yaprak su kaybına sebebiyet verdiğine dair Fen işleri Müdürlüğünün 3.9.1987 tarih ve 1074-1077 ve 4.9.1987 tarih ve 1082 s. yazıları üzerine ............... Belediye Encümeninin 7.9.1987 tarih ve 783 s. kararı gereğince hesaplanan ve davacıdan 100.750.- TL. istenilmesine ait 22.10.1987 tarih ve 70 s. ödeme emrine karşı yükümlüce bir taraftan vergi mahkemesine dava açıldığı, sair taraftan da sözü edilen ödeme emrinin dayanağı olan 7.9.1987 tarih ve 783 s. encümen kararırın iptali istemiyle Sakarya İdare Mahkemesinin 1987/658 s. esas numarasında dava açıldığının anlaşıldığı, bu halde amme alacağının tarh safhasının ihtilaflı olduğu ve yukarda açıklanan hükümler karşısında kesinleşmeyen bir borçtan dolayı ödeme emri düzenlenmesinin kanuni olmadığı gerekçesiyle kabulüne ait Sakarya Vergi Mahkemesinin 12.1.1988 tarih ve 1988/3 s. kararının; encümen kararına dayalı olarak tanzim edilen ödeme emrinde kanuni isabetsizlik görülmediği iddiasıyla bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı Naci Ekşioğlu'nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 s. idari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen sebeplerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve kanuni nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan sebeplerle temyiz isteminin reddiyle Vergi Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince Savcının ve Tetkik Hakimi Yaşar Uğurlu''nun yazılı ve sözlü görüş ve düşünceleri alındıktan sonra işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, .......... Belediyesinin kanalizasyon işlerini yaptığı sırada şehir suyu şebeke tesislerinde tahribat yaparak su kaybı ve tahribat bedeline göre hesap edilen bedel üzerinden yükümlü şirket adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden mahkeme kararının bozulması talebinden ibarettir.
486 s. Umuru Belediyeye Müteallik Ahkâmı Cezaiye Hakkındaki Yasanın 4. maddesinde, belediyece sıhhat ve selameti umumiye için mahzurlu görülen hususi mecra ve lağım, kuyu ve çukurların nihayet bir hafta zarfında izaleli mahzuru sahibine tebliğ olunacağı, tebligatı vakıa alakadarın tarafından nazarı itibara alınmadığı takdirde belediyece keşif mucibince yaptırılarak mahzur izale ve sarfiyat tahsil olunduktan başka masarifi vakıanın yüzde onu da ceza en istifa olunacağı, ceza miktarının elli lirayı tecavüz etmeyeceği ve fakiri halleri belediye meclisince sabit olanlardan dört taksitle bir sene müddetle rüsumu belediye gibi tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, yukarda sözü edilen belediyenin kanalizasyon işlerini yaptığı sırada şehir suyu şebeke tesislerinde tahribat yaptığı ve su kaybına sebebiyet verdiği sebebiyle tahribat ve sn bedeline göre hesaplanan bedelin ............... Belediye Encümeninin 7.9.1987 tarih ve 783-784-785 s. kararları ile şirketten istenilmesinin kararlaştırıldığı ve şirkete tebliğ edildiği, tebliğe rağmen tahribat ve su belinin ödenmemesi sonucunda davacı adına ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan hüküm karşısında, davalı İdarece davacıdan istenen para vergi veya harç niteliğinde olmadığından ve masraf niteliğinde olduğundan 213 s. Vergi Usul Yasası hükümlerine göre, tarh ve tahakkuk aşaması geçirmesine gerek bulunmadığından bu alacağın "belediye rüsumu gibi tahsil olunacağı" hüküm karşısında ödeme emri ile tahsiline gidilmesinde kanuni isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ayrıca uyuşmazlık konusu olan ödeme emrinin dayanağını oluşturan ............... Belediye Encümeninin 7.9.1987 tarih ve 783-784-785 s. kararlarına karşı İdare mahkemesinde dava açılmış olması, 2577 sayılı, idari Yargılama Usulü Yasasının 27. maddesi uyarınca bu mahkemede yürütmenin durdurulması yolunda bir karar verilmedikçe yürütmeyi durdurmamaktadır.
Ancak, yukarda sözü edilen ve ödeme emrinin dayanağını oluşturan Encümen Kararları hakkında ise İdare mahkemesince yürütmenin durdurulması yolunda bir karar verilip verilmediği araştırılmadan vergi mahkemesinin ödeme emrini iptal etmesinde kanuni isabet bulunmamaktadır
Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesince yukarda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak yapılan incelemede alınacak sonuca göre yeniden bir karar verilmek üzere Sakarya Vergi Mahkemesinin 12.1.1988 tarih ve 1988/3 s. kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine, 21.3.1990 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
AZLIK OYU
Temyiz dilekçesinde öne sürülen iddialar mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden istemin reddi gerekeceği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyorum.
Kaynak: DKD Sayı: 80 Sayfa: 336
Yorumlar