![]() |
www.mevzuattakip.com.tr |
Bu Karar, kamulaştırma bedelinin ödenmemesinin tespitine ilişkindir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
(OMBUDSMANLIK)
SAYI : 94019529-101.07.04-E.18866
BAŞVURU NO : 2018/6420
KARAR TARİHİ : 13/11/2018
TAVSİYE KARARI
BAŞVURAN :
BAŞVURAN VEKİLİ / TEMSİLCİSİ :
BAŞVURUYA KONU İDARE : Kartal Belediye Başkanlığı
BAŞVURUNUN KONUSU : Başvuranın, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan dava neticesinde hükmedilen tazminat bedelinin ödenmediğinden bahisle, mahkeme kararının uygulanması talebi hakkındadır.
BAŞVURU TARİHİ : 14.5.2018
I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ
1. Kurumumuza ... adına başvuruda bulunan Av. ... , İstanbul İli Kartal İlçesinde paydaşı olduğu gayrimenkulün bir kısmının Kartal Belediyesi tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin dava açıldığını, İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı ve 04/01/2014 tarihli kararı ile 143.507,20 TL bedelin ödenmesine karar verildiğini, kararın kesinleşmesi neticesinde İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası kapsamında takip başlatıldığını, icra takibine rağmen mahkeme tarafından hükmedilen bedelin ödenmediğini, Belediyenin haczi kabil malları bulunmadığından fiili olarak bedelin tahsil olunamadığını, bu durumun mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde olduğunu belirterek başvurunun kabulüne karar verilmesini talep etmektedir.
II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI
2. Kurumumuz 19/07/2018 tarihli ve ... sayılı bilgi ve belge isteme yazısına istinaden Kartal Belediye Başkanlığının 13/09/2018 tarihli ve ... sayılı cevabı yazı ve eklerinde özetle;
2.1. İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin) 01/04/2014 tarihli ve ... (eski ... sayılı kararından kaynaklanan alacağın, davacıların eski vekilleri tarafından İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası kapsamında icra takibine konulduğu, anılan mahkeme ilamının Yargıtay incelemesinden geçtikten sonra 20/10/2015 tarihinde kesinleştiği,
2.2. 2942 sayılı Kanunun Geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrasında, “Kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden bu madde uyarınca ödemelerde kullanılmak üzere, ihtiyaç olması hâlinde, merkezi yönetim bütçesine dâhil idarelerin yılı bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerinin (Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçelerinin güvenlik ve savunmaya yönelik mal ve hizmet alımları ile yapım giderleri için ayrılan ödeneklerin) yüzde ikisi, belediye ve il özel idareleri ile bağlı idareleri için en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının, diğer idareler için en son kesinleşmiş bütçe giderleri toplamının en az yüzde ikisi oranında yılı bütçelerinde pay ayrılır. Kesinleşen alacakların toplam tutarının ayrılan ödeneğin toplam tutarını aşması hâlinde, ödemeler, sonraki yıllara sâri olacak şekilde, garameten ve taksitlerle gerçekleştirilir. …” düzenlemesi ile, kamulaştırmasız el koyma işlemlerinde mahkemece hükmedilen tazminat bedellerinin ancak karar kesinleştikten sonra ve sadece yasanın öngördüğü bütçeden ayrılan payla ödenebileceğinin hükme bağlandığı, Belediyelerince kamulaştırmasız el atma borçlarının ödenmesine ilişkin ayrılan pay oranında hakkaniyet ilkesi gözetilerek mahkeme karar tarihleri esas alınmak üzere hazırlanan listeye göre ödeme yapıldığı,
2.3. Talebin dayanağını oluşturan ilam, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminata ilişkin bir alacak olduğundan, Belediye Mali Hizmetler Müdürlüğünce 2942 sayılı Kanunun Geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında kamulaştırmasız el atma dosyalarına yatırım bütçesinin %2’ si oranında bütçe ayrıldığı, alacaklı tarafın takibe konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin alacağının karar tarihlerine göre hazırlanmış olan listeye göre 20. sırada yer aldığı, 2018 yılı bütçede planlanan ödeme tutarının 15.000.000,00 TL olduğu, ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik koşulların da etkisiyle öngörülen ödeme planının uygulanamadığı, bütçe durumuna göre başvuran uzlaşma kapsamında davet edilerek dosya borcunun 2942 sayılı Kanunu Geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen ödemeye ilişkin esaslar çerçevesinde yapılabileceği ifade edilmiştir.
III. İLGİLİ MEVZUAT
3. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 17 nci maddesinde; “hiç kimsenin keyfi olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılamayacağı” düzenlenmiştir.
4. Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın “Mülkiyet hakkı” başlıklı 17 nci maddesinde; “mülkten yoksun bırakılma sonucunda, zamanında ödenecek adil tazminat” koşuluna yer verilmiştir.
5. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 1 No’lu Ek Protokol’ün “Mülkiyetin korunması” başlıklı 1 nci maddesinde; “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.” şeklinde bir düzenlemeye gidilmiştir.
6. 2709 sayılı T.C. Anayasası’nın,
6.1. “Cumhuriyetin nitelikleri” başlıklı 2 nci maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”,
6.2. “Mülkiyet hakkı” kenar başlıklı 35 inci maddesinde; “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.”,
6.3. “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36 ncı maddesinde; “Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.”,
6.4. “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrasında; “Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.”,
6.5. “Mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138 inci maddesinin son fıkrasında; “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”,
7. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun “Kurumun görevi” başlıklı 5 inci maddesinde; “(1) Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir. (2) Ancak; a) Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler ile resen imzaladığı kararlar ve emirler, b) Yasama yetkisinin kullanılmasına ilişkin işlemler, c) Yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararlar, ç) Türk Silahlı Kuvvetlerinin sırf askerî nitelikteki faaliyetleri, Kurumun görev alanı dışındadır.”,
8. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; “Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. …”,
9. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun,
9.1. “Amaç ve kapsam” başlıklı 1 inci maddesinde; “Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler. …”,
9.2. “Kamulaştırma şartları” başlıklı 3 üncü maddesinde; “İdareler, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini … ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler. …”
9.3. “Kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti” başlıklı geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrasında; “Kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden bu madde uyarınca ödemelerde kullanılmak üzere, ihtiyaç olması hâlinde, merkezi yönetim bütçesine dâhil idarelerin yılı bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerinin (Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçelerinin güvenlik ve savunmaya yönelik mal ve hizmet alımları ile yapım giderleri için ayrılan ödeneklerin) yüzde ikisi, belediye ve il özel idareleri ile bağlı idareleri için en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının, diğer idareler için en son kesinleşmiş bütçe giderleri toplamının en az yüzde ikisi oranında yılı bütçelerinde pay ayrılır. Kesinleşen alacakların toplam tutarının ayrılan ödeneğin toplam tutarını aşması hâlinde, ödemeler, sonraki yıllara sâri olacak şekilde, garameten ve taksitlerle gerçekleştirilir. Taksitlendirmede, bütçe imkanları ile alacakların tutarları dikkate alınır. Taksitli ödeme süresince, 3095 sayılı Kanuna göre ayrıca kanuni faiz ödenir. İdare tarafından, mahkeme kararı gereğince nakdi ödeme yerine, üçüncü fıkrada belirtilen diğer uzlaşma yolları da teklif edilebilir ve bu maddenin uzlaşmaya ilişkin hükümlerine göre işlem yapılabilir. ...” düzenlemelerine yer verilmiştir.
IV. KAMU DENETÇİSİ YAHYA AKMAN’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ’NE ÖNERİSİ
10. Başvuranın iddiaları, İdarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek hazırlanan “Tavsiye Karar Önerisi” Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.
V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
A. Hukuka ve Hakkaniyete Uygunluk Yönünden Değerlendirme
11. Başvuran, 1 no.lu paragrafta açıklandığı üzere, İstanbul İli Kartal İlçesinde paydaşı olduğu gayrimenkulün bir kısmının Kartal Belediyesi tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin dava açıldığını, İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin sayılı ve 04/01/2014 tarihli kararı ile 143.507,20 TL bedelin ödenmesine karar verildiğini, kararın kesinleşmesi neticesinde İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün sayılı dosyası kapsamında takip başlatıldığını, icra takibine rağmen mahkeme tarafından hükmedilen bedelin ödenmediğini belirterek başvurunun kabulüne karar verilmesini talep etmektedir.
12. Kamulaştırmasız el atma yerleşik içtihatlarda; kamulaştırma yapmaya yetkili devlet, kamu tüzel kişileri, kamu kurumları veya kamu yararı bulunması halinde adlarına kamulaştırma yapılacak gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin, kamu gücünü kullanarak Anayasa ve yasalara uygun bir kamulaştırma işlemi yapmaksızın, bir kimsenin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malına sahiplenme kastı ile ve fiilen ya da hukuken mal sahibinin tasarruf hakkını engellemesi olarak değerlendirilmiştir. (Anayasa Mahkemesi’nin 13/11/2014 tarihli ve E. 2013/95, K. 2014/176 sayılı Kararı ile 10/04/2003 tarih, E.2002/112, K.2003/33 sayılı Kararı; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15/10/2004 tarih, E.2004/5561, K.2004/717 sayılı Kararı).
13. Dosya kapsamında, İstanbul İli, Kartal İlçesi, ... Mahallesi, ... Mevkiinde bulunan 1961 Ada, 186 Parsel no.lu taşınmazın Belediye tarafından yapılan yol genişletme ve kaldırım çalışmaları sırasında bir kısmına yol ve kaldırım yapılması suretiyle el konulduğu, taşınmazla ilgili herhangi bir kamulaştırma yapılmadığı gerekçesiyle başvuran tarafından 04/02/2013 tarihinde İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesinde (kapatılan Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesi) dava açıldığı, İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin (eski ... ) -K.2014/120 sayılı ve 01/04/2014 tarihli kararında 143.507,20 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinde itibaren işletilecek yasal faizi ile ödenmesine hükmedildiği, söz konusu kararın 03/12/2015 tarihinde kesinleştiği, İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası kapsamında icra takibine konulduğu ve ilgili İdare tarafından bugüne kadar bedelin ödenmediği anlaşılmıştır.
14. Anayasa Mahkemesinin 14/01/2010 tarihli ve ... , ... sayılı kararında;
“Anayasa’nın 36. maddesinde ifade edilen hak arama özgürlüğü, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden biri olmakla birlikte aynı zamanda toplumsal barışı güçlendiren, bireyin adaleti bulma, hakkı olanı elde etme, haksızlığı önleme uğraşının da aracıdır. Hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı, sadece yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunmada bulunma hakkını değil, yargılama sonunda hakkı olanı elde etmeyi de kapsayan bir haktır.” ifadeleri kullanılmıştır.
15. Yine Anayasa Mahkemesinin 03/04/2014 tarihli ve sayılı bireysel başvuru kararında; başvurucular, taşınmazlarına Belediye tarafından kamulaştırma yapılmaksızın el atıldığını, açtıkları davalar sonunda taşınmazın bedelinin Belediyeden tahsiline karar verildiğini, mahkeme ilamına dayalı icra takibine rağmen hükmedilen bedellerin ödenmediğini, kamu mallarının haciz edilemezliğine dayalı kanun hükümlerine dayanarak ödemeden kaçınıldığını belirterek, mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşler, ihlalin tespitini ve taşınmazın değerinin artması nedeniyle tazminata hükmedilmesini talep etmişlerdir. Başvuru Mahkemece adil yargılanma hakkının ihlali ve mülkiyet hakkının ihlali olmak üzere iki kısımda incelenmiştir. Bu kapsamda “mahkemeye erişim hakkının adil yargılanma hakkının unsurlarından biri olduğu ve bir uyuşmazlığı mahkeme önüne götürme, mahkemece verilen kararın uygulanmasını isteme haklarını da kapsadığı” ifade edilerek yargı kararlarının uygulanması “mahkemeye erişim hakkı” kapsamında değerlendirilmiştir. Ayrıca, Devletin bir kurumu aleyhinde verilen nihai ve bağlayıcı mahkeme kararı ile ortaya konulan borcunu ekonomik kaynak yokluğunu ileri sürerek makul sürede ifa etmekten kaçınamayacağı, bunun adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağı açıkça ifade edilmiştir. Kamulaştırma işlemi yapmaksızın bireylere ait taşınmazlara el atan idarelerin bu fiilleri nedeniyle açılan davalar sonucunda hükmedilen alacakları yahut tazminatları ödememesini ise, mülkiyet hakkının unsurları olan mülkiyetten barışçıl yararlanma ve mülkiyete saygı ilkelerinin ihlali olarak nitelemektedir. Bu açıklamaların ardından Anayasa Mahkemesi, başvurunun mahkeme kararlarının yerine getirilmemesi sonucu, alacak hakkının ödenmemesiyle ilgili şikâyet yönünden kabul edilebilir olduğuna, Anayasa’nın 35. ve 36. maddelerinde güvence altına alınan mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine ve manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir.
16. Diğer yandan, Anayasa’nın 138 inci maddesi ve İdari Yargılama Usulü Kanunu (prg.8.) ile yargı kararlarının ne olursa olsun uygulanmamasından idare sorumlu tutulmuştur. İdarenin yargı kararlarını uygulaması hususunda bağlı yetki söz konusudur ve idareye bu konuda hiçbir takdir hakkı verilmemiştir. İdarenin kararı uygulama yükümlülüğü devam ettikçe, yargı kararının uygulanmamasından doğan sorumluluğu da devam edecektir. Yukarıda anılan Anayasa Mahkemesi kararlarına bakıldığında Anayasamızın 36 ncı (prg.6.3.) maddesinde yer alan “hak arama hürriyeti”nin yalnızca yargı mercileri karşısında davalı veya davacı olma sıfatını değil aynı zamanda mahkeme nezdinde verilmiş olan kararın idari mercilerce gereğinin yerine getirilmesini de kapsadığı belirtilmekte, ayrıca mahkeme kararlarının uygulanmasını yargılama sürecinin devamı niteliğinde görerek yargılama sürecini tamamlayan ve yargılamanın bir anlam ve sonuç doğurmasını saylayan unsur olarak nitelendirmektedir.
17. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 1 No’lu Ek Protokolün 1 inci maddesine (prg.5.) bakıldığında AİHM kararları ışığında üç temel ilkeyi işaret ettiği görülmektedir. Bunlar; mülkiyete saygı, mülkiyetten yoksun bırakılmama, mülkiyetin kullanımının belli şartlarda devletlerce kısıtlanabileceği ilkeleridir. Anayasamızın 35 inci (prg.6.2.) maddesi de bu ilkelerle paralel şekilde hüküm ifade etmektedir. Nitekim 14. paragrafta yer verilen Yüksek Mahkemenin kararında “AİHM’nin yargı kararlarının uygulanmasının geciktirilmesini yahut hiç uygulanmamasını mülkiyete saygı ve mülkten barışçıl yararlanma hakkına müdahale” olarak kabul ettiği vurgulanmıştır.
18. Yukarıda yapılan açıklamalar, anılan mevzuat hükümleri ve tüm dosya kapsamı çerçevesinde; idarenin, kamulaştırma işlemi yapmaksızın başvurana ait taşınmaza el atması ve bu fiili durum nedeniyle açılan dava sonucunda hükmedilen tazminatı ödemeyerek adil yargılanma ve mülkiyet haklarını ihlal ettiği değerlendirildiğinden, tazminat bedelinin ödenmemesi işleminin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme
19. İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “İyi yönetim ilkeleri” başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup; Kurumumuzun bilgi ve belge talebine süresi içinde cevap verildiği, İdarenin başvuranla ilgili işlemlerinde “kanunlara uygunluk”, “makul sürede karar verme”, “hesap verilebilirlik”, “şeffaflık”, “kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi” ilkelerine uygun davrandığı, ancak İdarenin, şikâyetçiye verdiği cevapta hangi sürede hangi mercilere başvurabileceğini göstermediği bu nedenle “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uymadığı tespit edildiğinden, İdarenin bahse konu ilkelere uygun davranması önerilmektedir.
VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
20. 6328 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup İstanbul İdare Mahkemelerinde yargı yolu açıktır.
VII. KARAR
Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN KABULÜNE,
Başvuranın kesinleşen mahkeme ilamına göre alacağının tamamının en kısa sürede ödenmesi hususunda Kartal Belediye Başkanlığına TAVSİYEDE BULUNULMASINA,
6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, Kartal Belediye Başkanlığınca bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,
Kararın BAŞVURANA ve KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NA tebliğine,
Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.
Şeref MALKOÇ
Kamu Başdenetçisi
Telefon: +90 (312) 473 84 23
E-Posta: [email protected]
Adres: Çetin Emeç Bulvari Hürriyet Cad. No: 2/12 Çankaya ANKARA