![]() |
www.mevzuattakip.com.tr |
Bu Karar, geçici görev yolluğu müracaatına ilişkindir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
(OMBUDSMANLIK)
SAYI : 18745356-101.07.04-E.18809
BAŞVURU NO : 2018/6219
KARAR TARİHİ : 12/11/2018
TAVSİYE KARARI
BAŞVURAN :
BAŞVURAN VEKİLİ / TEMSİLCİSİ :
BAŞVURUYA KONU İDARE : Sağlık Bakanlığı
BAŞVURUNUN KONUSU : Geçici görev yolluğu talebi hakkındadır.
BAŞVURU TARİHİ : 9.5.2018
I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ
1. Başvuran, İzmir İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde olarak görev yaptığını, kadrosu Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatında iken 01/06/2013 tarihinde itibaren süresiz geçici görevle İzmir ilinde bulunan irtibat ofisine görevlendirildiğini, 24/06/2016 tarihinde ise Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine naklen atamasının gerçekleştirildiğini belirterek 01/06/2013-24/06/2016 tarihleri arasında gerçekleşen geçici görevlendirilmesine ilişkin geçici görev yolluğunun ödenmesini talep etmektedir.
II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI
2. Kurumumuzca istenen bilgi ve belge üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen 12/09/2018 tarihli ve sayılı yazıda;
2.1. Başvuranın 08/10/2012 tarihli dilekçesi ile; Dokuz Eylül Üniversitesinde eğitim gördüğünden bahisle İzmir İline nakil istediği, nakil talebinin Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğünce uygun görüldüğü, ancak Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünce unvana uygun boş kadro ve pozisyon bulunmaması nedeniyle atamasının yapılamadığının bildirildiği, başvuranın 10/03/2016 tarihli dilekçesi ile, ailesinin İzmir’de olması ve öğrenim durumu sebebiyle tekrar nakil talebinde bulunduğu ve ilgilinin naklen tayinin gerçekleştiği, bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere başvuranın talepleri neticesi anılan il emrine yapılamayan ataması üzerine, aile bütünlüğü ve eğitim durumu mazereti üzerine İzmir irtibat ofisinde kendi isteği üzerine görevlendirildiği,
2.2. 6245 sayılı Harcırah Kanunun “Harcırah alabilmek için müracaat müddeti” başlıklı 56 ncı maddesinde; 6 ay zarfında müracaat edenlere bu kanuna göre müstehak oldukları harcırah verileceği hükmü kapsamında işlem yapıldığı, başvuranın geçici görev yaptığı İzmir ilindeki geçici görevlendirmesinin sonlandırıldığı 16/06/2016 tarihinden, harcırah talebinde bulunduğu dilekçe tarihi arasında 1 yıl 10 ay 3 gün geçtiği, bu sebeple de mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirilen talep hakkında bir işlem tesis edilemediği, Açıklamalarına yer verilmiştir.
III. İLGİLİ MEVZUAT
3. Anayasamızın “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinde; “…Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler…”,
3.1. “Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler” bölümünde yer alan “Genel ilkeler” başlıklı 128 inci maddesinin ikinci fıkrasında; “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir...” ,
4. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun “Kurumun görevi” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.” ,
5. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Amaç” başlığını taşıyan 2 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Bu Kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler.” ,
5.1. “Yolluk giderleri ve gündelikleri” başlıklı 177 nci maddesinde; “Bu Kanun hükümlerine tabi Devlet memurlarından bir görevin ifası için sürekli veya geçici olarak görev yerinden ayrılanların yol giderleri ve gündelikleri, yolluklar hakkındaki özel kanun hükümlerine göre ödenir.”
6. 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun;
6.1. “Tarifler” başlıklı 3 üncü maddesinde, “a. Harcırah: Bu Kanuna göre ödenmesi gereken yol masrafı, gündelik, aile masrafı ve yer değiştirme masrafından birini, birkaçını veya tamamını;… g. Memuriyet mahalli: Memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgâhının bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde bulunan mahaller ile bu mahallerin dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu şehir ve kasabaların devamı niteliğinde bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü, büyükşehir belediyelerinin olduğu illerde ise il mülki sınırları içinde kalmak kaydıyla memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgâhının bulunduğu ilçe belediye sınırları içinde kalan ve yerleşim özellikleri bakımından bütünlük arz eden yerler ile belediye sınırları dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu yerlerin devamı niteliğindeki mahaller ve kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerleri; h. Başka yer: Yukarıda (g) fıkrasında yazılı memuriyet mahalli dışındaki yerleri ifade eder.”,
6.2. “Harcırah verilecek kimseler” başlıklı 4 üncü maddesinin 1 inci bendinde; “Bu Kanunda belirtilen hallerde, bu Kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan memur ve hizmetliler ile aile fertlerine ve aynı kurumlarda fahri olarak çalışanlara” harcırah verileceği,
6.3. “Harcırahın unsurları:” başlıklı 5 inci maddesinde; “Harcırah; yol masrafı, yevmiye, aile masrafı ve yer değiştirme masrafını ihtiva eder. İlgili, bu kanun hükümlerine göre bunlardan birine, birkaçına veya tamamına müstahak olabilir.”
6.4. “Harcırah hesabında esas tutulacak yol:” başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında; “Harcırah, bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, gidip gelmeye en uygun ve kullanılması mutat olan yol ve taşıt araçları üzerinden verilir.”,
6.5. “Memuriyet mahalli dışına gönderilenlerin gündeliği:” başlıklı 39 uncu maddesinde; “Resmi bir görevle memuriyet mahalli içinde bir yere gönderilenlere gündelik verilmez. Geçici bir görevle memuriyet mahalli dışındaki bir yere gönderilenlerden, buralarda ve yolda öğle (saat 13.00) ve akşam (saat 19.00) yemeği zamanlarından birini geçirenlere 1/3, ikisini geçirenlere 2/3 oranında ve geceyi de geçirenlere tam gündelik verilir.”,
6.6.“Geçici görev gündeliğinin verileceği azami süre” başlıklı 42 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Geçici bir görev ile başka bir yere gönderilenlere, görev mahalline varış tarihinden itibaren bu Kanuna göre verilen gündelikler:
a. Yurtiçinde bir yıllık dönem zarfında aynı yerde, aynı iş için ve aynı şahsa 180 günden fazla verilemez. İlk 90 gün için tam, takibeden 90 gün için 2/3 oranında ödenir.
b. Yurtdışında ilk 180 gün tam ve müteakip günler için 2/3 oranında ödenir.
Geçici görevlendirmelerde meydana gelecek ara vermeler bu müddetleri veya gündelik miktarını artırmaya neden olamaz.”
6.7. “Harcırah alabilmek için müracaat müddeti:” başlıklı 56 ncı maddesinde; “
a) (...)(1) açıkta kalan ve vekâlet emrine alınan memurlara (...)(1) vazifelerinden ayrıldıkları;
b) İşten el çektirilmek suretiyle vekâlet emrine alınan memurlardan men'i muhakeme kararı alan veya beraat edenler veyahut haklarındaki takibat afla ortadan kaldırılanlara, haklarında verilen kararın kesbi katiyet ettiği;
c) (Mülga: 31/7/2003-4969/1 md.) Tarihlerinden itibaren 6 ay zarfında müracaat edenlere bu kanuna göre müstehak oldukları harcırah verilir. Müracaata mani bir mücbir sebebin vukuu halinde bu müddet mücbir sebebin zail olduğu tarihten itibaren başlar. Bu müddetlerin geçmesinden sonra müracaat edilmesi halinde harcırah verilmez.”
7. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 34 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında; “ilgili olduğu malî yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde alacaklıları tarafından geçerli bir mazerete dayanmaksızın, yazılı talep edilmediğinden veya belgeleri verilmediğinden dolayı ödenemeyen borçlar zamanaşımına uğrayarak kamu idareleri lehine düşer.”
Hükümleri yer almaktadır.
IV. KAMU DENETÇİSİ SADETTİN KALKAN’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ'NE ÖNERİSİ
8. Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde; başvuranın geçici görev yolluğu talebinin reddi işleminin hukuka aykırı olduğundan bahisle reddi gerektiği ve gerekli ödemenin yapılması yönünde idareye tavsiyede bulunulması yönünde hazırlanan öneri Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.
V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme
9. Başvuran, İzmir İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde olarak görev yaptığını, kadrosu Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatında iken 01/06/2013 tarihinde itibaren süresiz geçici görevle İzmir ilinde bulunan irtibat ofisine görevlendirildiğini, 24/06/2016 tarihinde ise Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine naklen atamasının gerçekleştirildiğini belirterek 01/06/2013-24/06/2016 tarihleri arasında gerçekleşen geçici görevlendirilmesine ilişkin geçici görev yolluğunun ödenmesini talep etmektedir.
10. Anayasamızın 128 inci maddesinde, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
11. Başvuranın Bakanlık taşra teşkilatında görevlendirilme işlemi kurum içi geçici görevlendirme niteliğinde olup, “kurum içi geçici görevlendirme” ile ilgili kamu personel rejimine ilişkin mevzuatta açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gereği asli görevleri ile ilgili olarak memurların kurum içinde geçici olarak görevlendirilebilmelerine aykırı bir husus da bulunmamaktadır. Ancak, 657 sayılı Kanun'un 11 inci ve 45 inci maddeleri gereğince Devlet memurları amirlerin verdiği kanuna uygun sözlü ve yazılı emirleri yerine getirmekle yükümlü olmakla birlikte, memurların kamu hizmetlerindeki belirli kadrolarda, sınıfına ve sınıfı içindeki derecesine uygun görevlerde çalıştırılmalarının zorunlu kılınması ve böylece keyfi görevlendirmelerin önlenmesi amaçlanmıştır.
12. Kurum içi geçici görevlendirme müessesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesinde, yukarıda değinilen madde hükümleri esas alınmakla birlikte söz konusu hükümlerin somut olaylara uygulanma biçimlerinin belirlenmesi için yargı kararları da büyük önem taşımaktadır. Yerleşik içtihat haline gelen idari yargı kararları ile birlikte kamu personel rejiminin esasları da göz önünde tutulduğunda, kurum içi geçici görevlendirmeye ilişkin şartlar daha açık ve net bir hal almaktadır.
13. Bu doğrultuda, kurum içi geçici görevlendirme; bir kamu kurumunun mevzuatla belirlenmiş olan görev alanı içinde yer alan “geçici” nitelikteki bir hizmeti ya da değişen ve gelişen sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sonucu olarak ortaya çıkan, henüz örgütsel altyapısı oluşturulmamış ve bir kadro ile ilgilendirilmemiş olan “yeni bir kamu hizmetini” yürütmek amacı ile gerçekleştirilmeli, görevlendirilecek memurların görev ve yetkileri net bir şekilde belirlenip, kadroları ile hukuki bağları sürdürülmelidir. Ayrıca sunulacak hizmet ile ilgili konuda uzmanlaşmış/durumu uygun olan kamu görevlilerinin hizmetlerine duyulan ihtiyaç net bir şekilde ortaya konulmalı, belli bir süre ile sınırlı olmalı ve atamaya yetkili amir tarafından yapılmalıdır.
14. Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “belirlilik”tir. Bu ilkeye göre, hukuki düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi de gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup birey, yasadan, belirli bir kesinlik içinde, hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını ayarlar. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar (AYM, 17/04/2008 Tarihli, E.2005/5, K.2008/93 sayılı Kararı).
15. Ayrıca, idarenin işlem tesis ederken hukuka bağlı olması ve hukuk kuralları içinde hareket etmesi hukuk devletinin bir diğer ilkesidir. Bu kapsamda, idari işlemin belli bir sebebe dayanması gerektiği açık bir kuraldır. İdarenin takdir yetkisi, idarenin keyfi olarak hareket edebileceği anlamına gelmez. İdareye yasalarla tanınan takdir yetkisi mutlak olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır. İdare takdir yetkisini kullanırken kendisine verilen yetkinin amacı doğrultusunda hareket etmeli, nesnellik ve tarafsızlık içinde davranmalı, orantılılık ilkesine uymalı, kanunlar özel koşullar öngörmüşse bunlara uymalı, bu yetkiyi kamu yararı için ve gerekçeli olarak kullanmalıdır.
16. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin 11/05/1980 tarihinde kabul edilen İdari Takdir Yetkisinin Kullanılmasına İlişkin R(80)2 Sayılı Tavsiye Kararına Ek Takdir Yetkisinin Kullanılmasında Uygulanacak Temel İlkeler bölümünde, "Takdir yetkisini kullanan bir idari makam; (1) Yetkinin veriliş amacından başka amaç güdemez. (2) Yalnızca olaya ilişkin öğeleri hesaba katarak nesnelliğe ve tarafsızlığa uyar. (3) Hakkaniyete uymayan ayırımcılığı önleyerek yasa önünde eşitlik ilkesini gözetir. (4) İşlemin amacıyla, kişilerin hakları, özgürlükleri veya menfaatleri üzerindeki olumsuz etkileri arasında uygun bir denge sağlar." ifadelerine yer verilmiştir.
17. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, memurun kendi kadro görevinde ve kadrosunun bulunduğu birimde çalışması temel ilke olarak kabul edilmektedir. Meri mevzuat ve yargı içtihatlarında kamu hizmetinin yürütülmesinde, memurun başka bir yerde geçici görevlendirilmesi, olağan bir yöntem olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından zorunluluk bulunması halinde istisnai olarak başvurulabilecek bir müessese olarak öngörülmüştür. Somut olayımızda; büyükşehir belediyesi olan illerde Sağlık Bakanlığı koordinesinde yürütülen teknik yatırımların yerinden takibi ve koordinesi amacıyla irtibat ofisleri kurulduğu, bu irtibat ofislerindeki iş ve işlemleri yürütmek üzere görevlendirme yapıldığı açıklamalarından geçici nitelikte bir hizmet artışının olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
18. Kanunun “Muvakkat vazife harcırahı (Yol masrafı ve yevmiye)” başlıklı 14 üncü maddesinde, bu Kanun kapsamındaki kurumlara ait bir görev yapılması amacıyla geçici olarak yurt içinde veya dışında başka bir yere gönderilenlere geçici görev harcırahı olarak yol gideri ile yevmiye verileceği ve hamal (cins ve adedi beyannamede gösterilmek suretiyle) bagaj ve ikametgah veya görev yeri ile istasyon, iskele veya durak arasındaki nakil vasıtası giderlerinin de ayrıca ödeneceği hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, Kuruma ait bir görevin yapılması amacıyla geçici olarak yurtiçinde veya dışında başka bir yere gönderilen personele geçici görev yolluğu verilmesi gerekmektedir.
19. Öte yandan 6245 sayılı Harcırah Kanununun 3/g maddesinde memuriyet mahalli; memur ve hizmetinin asıl görevli olduğu veya ikametgâhının bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde bulunan mahaller ile bu mahallerin dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu şehir ve kasabaların devamı niteliğinde bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü veya kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerler olarak tanımlanmış, memuriyet mahalli dışındaki yerler ise (h) bendinde "başka yer" olarak tanımlanmıştır. Bu hükme göre, kuruma ait bir görevin yapılması amacıyla geçici olarak yurtiçinde başka bir yere gönderilen personele geçici görev yolluğu verilebilmesi için bu görevlendirmelerin memuriyet mahalli dışına yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayımızda bu şartın gerçekleştiği görülmektedir.
20. Ayrıca, geçici görevlendirmelere ait makam onaylarında “yolluksuz, harcırahsız” ibarelerine yer verilmiş olsa dahi 6245 sayılı Kanunun 42 inci maddesinde getirilen sınırlamalar dikkate alınarak geçici görev harcırahının ödenmesi gerekmekte olup, “yolluksuz, harcırahsız” ibareleri ancak dava açma sürelerinin hesabında dikkate alınmaktadır. Yolluk ödenmesine (hak kazanılmasına) neden olan işlemin hukuki sebebi, genellikle atama, nakil veya geçici görevlendirme işlemlerinden biri olmakla birlikte, yolluğun ödenmesi konusunda idari dava konusu olabilecek bir uyuşmazlığın doğması, yolluk konusunda bir işlemin tesis edilmiş olması koşuluna bağlıdır. Yolluk konusundaki işlem ise ya yolluğa hak kazandıran atama, nakil veya geçici görevlendirme işlemiyle birlikte, atama, nakil veya görevlendirmenin “yolluklu veya yolluksuz” olduğunun işlemde belirtilmesi suretiyle, ya da yolluğa hak kazandığı iddiasında olan kişinin yolluk talebiyle başvurusu üzerine tesis edilebilir. Doğal olarak sözü edilen işlemle birlikte tesis edilmiş bir yolluk işleminin varlığı halinde, yani yolluklu veya yolluksuz ibaresinin işlemde yer alması durumunda dava açma süresi, yolluksuz ibaresi yer alan işlemin tebliğ tarihine göre belirlenecek; yolluk konusunda işlemde bir ibare konulmamış ya da ayrı bir işlem kurulmamış olması halinde dava açma süresi, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesinde öngörüldüğü gibi ilgili tarafından yöneltilecek bir başvuru üzerine oluşacak açık veya zımni bir ret işlemine göre hesaplanacaktır. (Danıştay 5. Dairesi'nin 13/02/2014 tarihli ve E. 2013/10293, K. 2014/1031 sayılı kararı)
21. Bu açıklamalar ışığında, somut olayımızda; atama işlemi evrakında işlemin yolluksuz yapıldığına ilişkin bir ibareye rastlanamadığından, bu durum idarenin hareketsiz kaldığı, önceden bir idari işlem kurmadığı anlamına geleceğinden, ilgili, Yasanın 10 uncu maddesi kapsamında idareye tarafına yolluk ödenmesi talebiyle başvurabilecek ve başvurunun reddedilmesi durumunda da süresi içerinde dava açabilecektir. Ancak bu halde de dikkat edilmesi gereken husus, başvurunun işlem tarihine göre 5018 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen hükmünde belirtilen 5 yıllık süre zarfında yapılması gerektiğidir. Bu şekilde yapılan başvurunun reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması durumunda 60 günlük dava açma süresi bu tarihten itibaren başlayacaktır.
22. Kurum içi geçici görevlendirmede, idarenin takdir yetkisi bulunmakla birlikte, yukarıda ifade edildiği üzere, bu yetki mutlak ve sınırsız bir yetki olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlıdır. Kanunda öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde ise geçici görev harcırahının ödenmesi zorunludur. Somut olayımızda başvuranın talebinin reddedilmesi işleminin gerekçesini oluşturan Harcırah Kanunun 56 ncı maddesindeki harcırah alabilmek için müracaat müddeti olarak 6 ay süre zarfının belirlenmesi hususu mezkur maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen açıkta kalan veya vekâlet emrine alınan memurlarla ilgili olup, başvuranın durumunun bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün değildir. Ayrıca başvuranın kendi talebi ile İzmir iline süresiz yapılan geçici görevlendirmesinin geçici görev olmayıp personel istihdamına girdiği gerekçesiyle sürekli görev olarak değerlendirilmesi nedeniyle, daimi nitelikteki hizmetlerin yürütülmesi amacıyla süresiz veya uzun süreli olarak görevlendirilenlere geçici görev yolluğunun ödenemeyeceğinin değerlendirildiği açıklamalarına da yukarıda yer verilen hükümler ve yargı kararları çerçevesinde itibar edilememiştir.
23. Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; İzmir İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Buca Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak görevlendirilen başvuranın görevlendirme süresi esas alınarak, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar çerçevesinde geçici görev yolluğu ödenmesi gerektiği yönünde idareye tavsiyede bulunmak gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme
24. İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “İyi yönetim ilkeleri" başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup; İdarenin “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uymadığı tespit edildiğinden, İdarenin bahse konu ilkelere uygun davranması önerilmektedir.
VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
25. 14/06/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup İzmir İdare Mahkemelerinde yargı yolu açıktır.
VII. KARAR
Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN KABULÜNE;
6245 sayılı Harcırah Kanununun 14, 39 ve 42 nci maddeleri gereğince başvurana geçici görev harcırahı ödenmesi hususunda SAĞLIK BAKANLIĞI’NA TAVSİYEDE BULUNULMASINA;
6328 sayılı Kanunun 20 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, SAĞLIK BAKANLIĞINCA bu karar üzerine tesis edilecek işlemin veya eylemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,
Kararın, BAŞVURANA ve SAĞLIK BAKANLIĞI’NA tebliğine;
Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.
Şeref MALKOÇ
Kamu Başdenetçisi
Telefon: +90 (312) 473 84 23
E-Posta: [email protected]
Adres: Çetin Emeç Bulvari Hürriyet Cad. No: 2/12 Çankaya ANKARA